söylemesi de duyması da en berbat cümlelerden bir tanesi...
söylerken insanın üzerinde inanılmaz bir ağırlık oluyor,
vicdani durumlar, karşındakine verdiğin zarar, bir an olsun empati yapıp yaşatacağın yıkımı anlamaya çalışmalar
vesaire gibi bir sürü yükün altında eziliyor insan...
duyduğunda ise, küçücük bir buğday tanesiymişsin de koca koca iki değirmen taşının arasında un ufak olmuşsun gibi oluyor,
dağıtıp, yok ediyor insanı bu cümle,
her iki durumda da büyük bir dram, büyük bir araf.
bir kaç kere terk edildim, açıkçası çok umrumda olmadı,
zaten beni terk edenler de onlara değer vermediğim için terk etti,
bir çok kez terk ettim, işin vicdani yönü dışında pek bir sızısı olmadı kalbimde,
bir kişi hariç,
o'na söylediğimde hem terk etmişim, hem de terk edilmişim gibi hissetmiştim,
ara ara tam o an ki hisleri anımsatır bazı şeyler,
bazı kokular,
bazı havalar,
bazı şarkılar,
bazı yollar,
ve daha bir sürü bazı şeyler.
ağır bir cümle, kalpten sevenler için.
eğer yoksa sevgi, en ufak bir sızı vermezken kalbe,
sevginin kırıntısı dahi varsa yakar, viran eder insanın içini.
ondan ayrılırsında hayatına kattıklarından, gülüşlerinden nasıl ayrılacaksın der kalp.
akıl çıkar, unuturuz der. unutamaz. saklar. en ufak bi şarkı mırıldanmasıyla, bir kokuyla hatırlatacak kadarda kötü saklar.
0
+
-entiri.verilen_downvote
ada
6
+
-entiri.verilen_downvote
Bunu size diyen kapıyı açıp, uğurlayın.
Sonra oturup ciddi bir analiz yapın ve sizin hatalarınız olan eksiklerinizi düzeltip hayatınıza devam edin ki sonradan hayatınıza alacağınız insana daha mükemmel olun.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Diyene vaadler vermeyin. Sonra yapamıyorsunuz, ikinizin de hayatı bommmmb*k oluyor. Yapmayın, etmeyin. İnceldiği yerden kopsun.